Arama

Popüler aramalar

‘’Fenerbahçe kazanmayı biliyor‘’

Fenerbahçe’nin motive olabilmesi için kolay bir gece değildi. İlk iki, hatta liderlik büyük ölçüde garantilenmiş, rakibin iddiası yok, taraftarın aklı futbolda... Yine de böyler bir gecede 6 bin taraftarın salona gelmesi büyük bir şey.

Maçın büyük bölümü de rölantide geçti. Fenerbahçe, gerektiği kadar oynadı, dönem dönem atak yaptı, evinde üst üste 18. Euroleague zaferini elde etti. Kanarya’nın başının sıkıştığı anlarda sahne alanlar yine aynı isimlerdi. Keskin şutör Bogdanoviç, son periyotların adamı Datome ve istikrar abidesi Udoh, dün gecenin kahramanları oldu.
Bobby Dixon’da son haftalarda düşüş var. Kritik zamanlar geliyor, bir an önce kendini toparlaması gerekiyor. Sloukas hazır değil. Öyle ki Berk ve Hickman dahil elinde 4 oyun kurucu bulunan Obradoviç, belli bölümleri bu 4 ismi yanında tutarak oynadı.

Kaliniç’in yıllar sonra (!) üçlük isabet bulması, özgüven kazanması açısından önemliydi. Keza sakatlıktan sonra bir iyi bir kötü oynayan Hickman da dün fazlasıyla katkı yaptı.
Darüşşafaka, Top 16’da kaybettiği maçlarda bile direniyor, karakter koymaya çalışıyor. Dün iki takımın istatistikleri neredeyse birbirinin aynısıydı. Farkı ise serbest atışlar belirledi. Fenerbahçe çizgiden 14’te 12 atarken, yüzde 30 gibi berbat bir yüzdeyle 10 atışın sadece 3’ünde isabet bulan Darüşşafaka, bu beceriksizliğinin cezasını yenilgiyle ödedi.

18 Mart 2016, Cuma 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Aslan turu zora soktu‘’

Sertlik seviyesi yükseldikçe, Galatasaray’ın da kadro zaafiyeti sırıtmaya başlıyor. Dorsey’in ayrılmasının ardından takımda gerçek bir pivot olmaması, dünkü farklı yenilginin en önemli faktörüydü. Avrupa’da sıradan sayılabilecek iki pivot Bryant ve Thompson, Galatasaray pota altında istedikleri gibi at koşturdu. Tam 16 hücum ribaundu aldı Bayern Münih. Bunun yanı sıra kısa savunmasında da hiç başarılı olamadı Galatasaray. Alman ekibi, 16 üçlüğün 10 tanesinde isabet buldu. Zaten yenilen 99 sayının, sayı averajının önemli olduğu bir maçta izahı yok. Herşeye rağmen avantaj defalarca Sarı-Kırmızılar’ın ayağına kadar geldi.

Kötünün iyisi

Pota altını kullanamayan, tam 32 üçlük denemek zorunda kalan Cim Bom, Bayern’in 16 denemede bulduğu sayıya ulaşabildi. Bu bile yeterli olabiliyordu. Tam 3 defa fark çift haneli sayılara çıktı. Galatasaray, her seferinde Micov’la, Schilb’le, Lasme’yle, McCollum’la geri dönmeyi başardı. Ama öldürücü hamle 1.20 saniye kala geldi. Skor 93-89 Bayern lehineydi. 40 dakikaboyunca oyunu kontrol edemeyen, rakibin istediği basketbolun oynanmasına izin veren Cim Bom, biraz dikkatli olsa maçı 4-5 farkla bitirebilirdi. Ama Bayern, son dakikada 6-0’lık seriyle salondan 99- 89 galip ayrıldı. Bardağın dolu tarafından bakacak olursak, 99 sayının yendiği bir maçı sadece 10 farkla kaybetmek, şu ana kadar evinde AEK’yı 24, Zaragosa’yı 25, Z.Olaj’ı 28, Sassari’yi 19 sayıyla yenen Galatasaray’ı hâlâ umutlu kılıyor.

16 Mart 2016, Çarşamba 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Fener'den Final-Four adımı‘’

Fenerbahçe’nin belki de şu ana kadar oynadığı en zor maçtı Kuban deplasmanı. Grubun en az sayı yiyen, evinde sadece bir kez (o da formalite maçında) yenilen, son derece disiplinli, sistem takımı olan Kuban’ı Rusya’da yenmek, kolay bir iş değildi. Hele ki topallayarak oynayan Udoh, 1.5 ay sonra parkelere dönen Sloukas ve Antic’in yokluğuna rağmen.

Kuban evinde rakipleri 66 sayıda tutuyordu, Fenerbahçe onları 52 sayıda tuttu. Kazanmak için ne gerekiyorsa onu yapıyor Obradoviç’in takımı. Dün savunma yapmak gerekiyordu, savunmanın ‘kral’ını yaptılar. Kuban’ın hücumdaki birinci opsiyonu Delaney’e 15 şutun 12’sini kaçırttı Fener savunması. Diğerleri zaten ya duvara çarptı, ya da inanılmaz bir özveri ile oynayan Udoh’un bloklarına takıldı. Şunu belirtmeden geçmeyelim. Ne Amerikalılar gördük, parmağının ucu ‘uf’ olduğu için oynamayan.

Udoh gibi NBA kariyerli bir oyuncu, iki haftadır acı çekerek, topallayarak ter döküyor, formanın hakkını sonuna kadar veriyor. İşte bu karakter, Fenerbahçe takımının başarısındaki en önemli etken. Bu galibiyetle, matematiksel olarak çeyrek final garantilendi, bana göre liderlik de garanti. ArtıkKanarya, Play-Off’ta evinde ağırlayacağı rakibini beklemeye başladı bile...

10 Mart 2016, Perşembe 23:13
YAZININ DEVAMI

‘’Fener için karar maçı‘’

Euroleague’de bir kez daha Final-Four hedefi ile mücadele eden Fenerbahçe, Top 16’da şu ana kadar oynayacağı en zor maça çıkıyor belki de. Kuban her ne kadar sezon başında favori olarak gösterilmese de, coach Bartzokas birbirini tamamlayan oyunculardan harika bir takım ortaya çıkardı. Çok iyi savunma yapıyorlar, disiplinli oynuyorlar, herşeyi paylaşıyorlar. Fenerbahçe de harika bir sezon geçiriyor ama sert ve tecrübeli takımlarla çok fazla maç yapmadı. Bugünkü maç, hem liderlik açısından hem de Fenerbahçe’nin geleceği hakkında daha fazla fikir sahibi olunması açısından önemli. CSKA, Barça, Real, Olympiakos, Khimki gibi 5 Final-Four adayı takım öteki tarafta. Bunlara Laboral de dahil oldu. Kanarya, Play-Off’ta bu 6 takımdan biriyle eşleşecek. Ve işler Top 16’dan çok daha zor olacak. Bu nedenle, Fenerbahçe’nin eksiklerine rağmen Kuban deplasmanında nasıl bir reaksiyon göstereceğini merak ediyorum.

10 Mart 2016, Perşembe 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Fener başladı Banvit bitirdi!‘’

Antic’in yokluğunda pota altında rotasyon sorunu yaşayan Fenerbahçe’de, dün Udoh da yoktu. Coach Obradovic, Berk, Hickman ve Barış’ı ilk beşe koyup değişik bir oyun anlayışıyla başladı Banvit maçına. Perşembe günü Kuban’la liderlik mücadelesi verecek olan Kanarya’nın aklının orada olduğunun göstergesiydi belki bu durum. Ama maça öyle bir başladı ki Fener, eksikler hiç hissedilmiyordu.

Üçlükte 20’de 16 kaçırdı

Berk, ilk çeyrekte 5 sayı ve 7 asistle oynarken, Barış da 4 sayıyla skora katkı verdi. Son haftaların formda ismi Bogdanovic de 4/4 üçlük isabet oranı ile oynayınca Kanarya ilk çeyreği 31-10 önde bitirdi, 13. dakikada da 14 sayılık farka ulaştı: 39-25. Ama hiç pes etmeyen bir karaktere sahip olan Banvit’in erken teslim olmaya niyeti yoktu. Coach Selçuk Ernak, alan savunmasına dönünce, Fenerbahçe’nin de bütün hücum ritmi bozuldu. İlk 9 üçlüğün 7’sinde isabet bulan Sarı-Lacivertliler, ardından 20 üç sayılık denemenin tam 16’sını kaçırdı.

14 sayı geriden geldi ama yetmedi

Banvit’te genç Tolga Geçim’in 13 sayı, 6 ribaunt ve 4 asistlik performansı çok değerliydi. Oyun kurucu Fortson’dan haftalardır zarar gören Bandırma ekibi, Slaughter’ı bu pozisyona çekip, alan savunmasını etkili kullanınca, 14 sayı geriden gelip son 3.5 dakikaya 9 sayı (74- 65) önde girdi. Son 3 deplasmanda Giresun, TED ve Konya’yı son saniyelerde yenebilen Kanarya, yine son bir hamle ile 4. kez sıçrama şansını yakaladı. Ama Dixon’un top kaybı sonrası Banvit maçı 76-75 kazanıp, Fenerbahçe’yi Bandırma’da üst üste 5. kez yenme başarısı gösterdi

08 Mart 2016, Salı 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Süper ikili‘’

Fenerbahçe çok durağan, hücumda çok statik kalarak başladı maça. Bunda Kızıl Yıldız’ın yaptığı kusursuza yakın savunmanın da payı büyüktü. Ama Fenerbahçe öyle bir enerji barındırıyor ki bünyesinde, sadece bu enerjinin açığa çıkması için, fitilin ateşlenmesi gerekiyor. O fitil de, ikinci yarının başında Kızıl Yıldız 10 sayı öndeyken Datome’nin üçlüğü ile ateşlendi. Ondan sonra alev aldı Sarı-Lacivertliler... 14-0’lık seri ile skor 26-36’dan, 40-36’ya geldi, Kızıl Yıldız’ın direnci de her geçen dakika düştü. Oyun kurucular Dixon ve Hickman kötü günlerinde olunca, takım halinde hücum edemedi Fenerbahçe. Böyle zamanlarda, oyuncuların bireysel yetenekleri ön plana çıkıyor. Dün de Datome ve Bogdanoviç çok özel performanslar sergiledi. İtalyan yıldız, 4/6 üçlük isabetiyle 72 sayının 27’sini atarken, Bogdanoviç de 16 sayıyla takım arkadaşına koltuk çıktı. Bu ikilinin ribauntlara da katkısı büyüktü. Datome 8, Bogdanoviç de 7 ribaunt alırken, Vesely-Udoh ikilisini de geçtiler.

Bu yıl fazla süre alamayan Barış’ın da 3. periyotta yakalanan 24-6’lık serideki savunma performansı alkışa değerdi.

Bir takımın bütün sezonu aynı seviyede oynaması beklenemez. Panathinaikos yenilgisi sonrası dün de çok iyi oynamadı Kanarya. Ama alınan galibiyet, büyük olasılıkla ilk ikiye attı takımı. Antiç ve Sloukas’ın da gelmesiyle Play-Off’a kadar takımın performansı tekrar üst düzeye çıkacaktır.

05 Mart 2016, Cumartesi 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Efes dibe vuruyor‘’

Euroleague tarihinin belki de en kolay grubunda erkenden havlu attı, Euroleague’in en pahalı takımlarından biri olan Anadolu Efes. Bundan sonrası mucizelere bağlı ama İvkoviç’in Efes’i her geçen gün dibe vuruyor. İvkoviç’in yaşına, kariyerine, geçmiş coachluğuna saygımız sonsuz ama, geldiği günden bu yana Efes’e en ufak bir katkısı olmadı, çok şey aldı götürdü... Sezonun kalan maçlarında da İvkoviç’in artık Efes’e verebileceği bir şey kalmadı. Efes yönetiminin yol yakınken geleceği düşünmesi gerekiyor artık.

En basiti dünkü maç

Lokomotif Kuban, sezon başından bu yana savunmada her pozisyonda, her perdelemede adam değiştiriyor. Cümle alemin bildiği bir şey. İvkoviç, bu savunmayı çözebilmek için neredeyse hiçbir şey çalışmamış. Kuban uzunları çok hareketli olduğu için kısaları geçilmeden savunabiliyor. Efes her topu kısanın savunduğu uzuna geçirmek için didindi durdu. Ters eşleşmeyi kullanmayı denedi, bir kere bile topu içeri indiremedi. Bu sevda yüzünden bütün hücum ritmi kayboldu. Maç başına 84 sayı atan takım, 61’de kaldı. Yarı saha hücumunda hiçbir şey üretemiyolardı, tempoyu değiştirmek için de hiçbir şey
yapamadılar. İvkoviç’in sınıfta kaldığı bir maç daha izledik dün Abdi İpekçi’de. Efes kalan 5 maçı kazanacak, Kızıl Yıldız kalan 6 maçta sadece 2 yenilgi alacak. Ölme eşeğim ölme!

04 Mart 2016, Cuma 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Avrupalı Aslan‘’

İzmir’de Pınar Karşıyaka’nın 3 farkla kazandığı maçın rövanşında, Galatasaray Odeabank Abdi İpekçi’de çok üstün bir oyundan sonra turu geçti. Maçın başında Karşıyaka yarı saha basketbolu oynayıp, tempoyu düşürmeyi planlıyordu. Galatasaray ise tam sahada tempoyu kendi belirlemek istiyordu. İlk
dakikalarda sahada Karşıyaka’nın istedikleri oldu. Taa ki, ikinci periyodun başında Galatasaray alan savunmasına üst üste 3 üçlük bulana kadar. Oyun
üstünlüğünün Galatasaray’a geçmesinde pota altında oyuna çok etkili başlayan İverson’un da erken üç faul alıp kenara gelmesinin rolü vardı.

En iyi hücum eden takım

İzmir ekibi sürekli kombine savunmalar denedi ama ne yaptıysa Sarı-Kırmızılı ekibin hücum ritmini bozamadı. Türkiye’nin en iyi hücum eden takımlarından biri Galatasaray. Sahaya çok iyi yerleşiyorlar, pas açılarını çok iyi ayarlıyorlar ve set hücumlarını akıcı ve hızlı oynayabiliyorlar. Nitekim 22’si asist üzerinden olmak üzere tam 93 sayı buldular. McCollum, Micov, Schilb hiç zorlanmadan sayıya gidiyor. Sakatlıktan dönen Green’in ve yeni transfer Davis’in de her geçen gün katkı vermesi, Ergin Ataman’ın da elini rahatlattı.

Agresif savunma

Cim Bom, iyi hücum ettiği kadar savunmada da çok agresifti. Birebirde kolay yenilmediler, geçildiklerinde de sürekli yardım geldi. Karşıyaka’yı her iki
maçta da 60’lı sayılarda tutmaları, sezon başına göre savunma performanslarının da ilerlediğinin göstergesi. Pınar Karşıyaka’nın bazı oyuncuları kafa
olarak maça hiç gelmemişler. Özellikle de oyun kurucu Lazeric Jones. Takımın oyun kurucusu 12’de 1’le oynadı. Sürekli saçma sapan denemelerde bulundu. Karşıyaka’nın hücum ritminini bulamamasındaki birincil faktör Jones’un oyunuydu. Sezon başından bu yana daha bir tane maçı olmayan Carter, 31 dakika oynadı, yine ‘sıfır’ çekti. Wright’ın da en ufak bir katkısı olmadı. Üç ABD’li faydadan çok zarar verince, Karşıyaka’nın hiç şansı kalmadı.

02 Mart 2016, Çarşamba 01:30
YAZININ DEVAMI