‘’Fenerbahçe seriyi sürdürdü‘’
Her ne kadar Antiç ve Sloukas olmasa da, kadro yapıları itibariyle kazanmak için ekstra bir şeyler yapmak durumunda olan Galatasaraydı. Fenerbahçe normal oyununu oynamaya çalıştı, Galatasaray savunma değişiklikleri, özel hücum organizasyonları ile ki Ergin Ataman bu tip şeyleri çok sever, maça tutunmaya çalıştı. İlk 10-15 dakika, sahada daha çok Galatasaray’ın istediği şeyler oldu. Atina’daki Panathinaikos maçından sonra 48 saat geçmeden derbiye çıkan Fenerbahçe’de, Obradoviç oyuncularını hesaplı kullanmaya çalıştı. O da, 4 kısayla sahada kalıp, Vesely ve Udoh’u değişmeli kullanmayı planlıyordu oyunun başında. Ne zaman ki, Udoh-Vesely ikilisi yanyana geldi, her iki pota altında da büyük bir hakimiyet kurdu Kanarya... Ribauntlarda 37’ye 24 üstünlük sağlayan Fenerbahçe’nin en skorer iki oyuncusu da Udoh (15) ve Vesely (13) oldu.
Kısalar da çok göze çarpan bir oyun sergilemeseler de, özellikle işin savunma kısmını çok iyi yaptılar. Dönem dönem Melih, Kaliniç, Bogdanoviç ve Datome da skora katkı yapınca, Fenerbahçe bir kez daha Galatasaray’ı Ülker Arena’dan eli boş gönderdi. Dorsey gittikten sonra takımın yegane uzunu pozisyonunda kalan Lasme, belki iki kişilik oynadı ama uzun rotasyonunda bu kadar sıkıntı çeken takımda kısalar da hiç katkı yapmayınca Galatasaray için yenilgi kaçınılmaz oldu.
Obradoviç ve Ergin Ataman 2.5 sezonda ligde 16. kez karşı karşıya geldi, 16. maçı da evsahipleri kazandı. Obradoviç ve Fenerbahçe, bir kez daha bu geleneği sürdürmeyi başardı. Geçtiğimiz çarşambadan bu yana 5. maçına
çıkan Fenerbahçe’nin özellikle mental anlamda ayakta kalması da takdire değer bir durumdu.
‘’Efes eriyor‘’
Anadolu Efes’in kazanması halinde çeyrek final kapısı ardına kadar açılacaktı belki ama Granger’ın yokluğunda sorumluluğu daha da artan Heurtel başta olmak üzere son çeyrekte yapılan top kayıpları, yenilgiyi hazırladı: 91-82. Maçın başından beri savunmasını oturtamayan Efes, ilk çeyreği 24-19 geride kapadıktan sonra özellikle Dunston’ın iki pota altında devleşmesiyle üstünlüğü ele aldı. Amerikalı hem bloklarla savunmayı ayakta tutarken hem de rakip pota altında attığı sayılarla yıldızlaştı. Dunston’a Cedi ve Diebler da üçlüklerle yardımcı olunca devre 46-38 Efes’in lehine sonuçlandı. Üçüncü periyodun başı fazlasıyla belirleyici oldu. Çok fazla top kaybı yapan ekibimiz 5.5 dakikada potasında tam 16 sayı görünce hem Kızılyıldız takımı hem de tribündeki taraftar coştukça coştu. Sariç ve Cedi rakibin bu atağı karşısında ayakta durmaya çalışırken, top kayıpları 4. periyotta da devam etti. Granger’ın yokluğunda sorumluluğu daha da artan Heurtel, sadece 2 sayı atarken, en kritik anlarda tam 6 top kaybı yaptı. Bu top kayıpları ile de 4. periyodun ortasında maç koptu.
Dunston’u unuttular
Takımın en iyisi Dunston, 4 faul alıp kenara geldikten sonra İvkoviç tarafından unutuldu. İvkoviç, 2 dört numarayla sahada kalmayı denerken bu tercih de Efes’e pahalıya mal oldu. Efes’in ilk 4 sırayla arasında artık 2 galibiyet fark var. Kızılyıldız’a karşı ikili averaj da kaybedildi. Kalan 6 maçın İstanbul’da olması, Efes için avantaj gözükse de, gerek oynanan oyun, gerek İvkoviç’in takıma olan hakimiyetinin giderek kaybolması, umutlarımızın da azalmasına neden oluyor.
‘’Fener için sorun değil‘’
Gerçekçi bakmak gerekirse Fenerbahçe’nin grubu, diğer tarafa göre oldukça makul. Geride kalan 7 maçta kazanılan 7 maç oldukça değerli tabii ki ama bir CSKA, bir Olympiakos, bir Real Madrid ayarında bir takımla oynamadı Kanarya. Böyle dönemlerde alınacak bir ya da bir kaç yenilgi, ayakların yere basması için hayırlı bile olabilir.
Kanarya, Kuban maçı dahil gruptaki en zor deplasmana çıktı. Eksikleri vardı, çok iyi oynamadı, hatta iyi bile oynamadı ama yine de maçı kazanma noktasına getirdi. 3 takviye ile ikinci tura başlayan Panathinaikos, bir iki tane çok zor pozisyonda bulduğu üçlükle kazanmayı bildi. Kanarya evindeki maçları kazandığı takdirde grubu ilk iki içinde bitirir, saha avantajını elde eder. Fenerbahçe’nin hedefine zarar verecek bir yenilgi değil bu. Önemli olan, bu tip sert maçlarda nasıl reaksiyon göstermek gerektiğini öğrenebilmek.
Güzel ama geç oldu!
Tarihinde ilk kez Euroleague oynayan Darüşşafaka Doğuş, ikinci galibiyetini aldı Malaga karşısında. İddiası olmasa da, kazanmak için oynaması, oyunun hakkını vermesi güzel... Türkiye Kupası’nı son saniye basketi ile kaybettikten sonra böyle bir maç oynamak kolay değildi. Tam kupaya sımsıkı sarılmışken, son saniyede yenilmek oldukça yıkıcıdır. Çabuk ayağa kalkmış Oktay Mahmuti’nin ekibi. Malaga’nın da mutlaka kazanması gerekiyordu az olan şansını sürdürmesi için. Ama Türkiye Kupası’ndan bu yana gelen bir savunma alışkanlığı var Darüşşafaka’nın. O savunma anlayışı dünkü galibiyeti de getirdi. Malaga gibi skorer bir takımı 55 sayıda tutan, hücumda skor katkısını bütün takıma yayan ekibimiz, gerçek bir Top 16 takımı gibi oynadı.
‘’Bileği bükülmüyor‘’
İlk günden itibaren büyük bir heyecanın yaşandığı, galibi son topların belirlediği, sevinç ve hayal kırıklıklarının bol olduğu bir kupa organizasyonu izledik Bursa’da...
İlk şoku Efes yaşadı
Ligde yenildiği Büyükçekmece karşısına çıkan Fenerbahçe, rövanşı alırken çok zorlanmadı. İkinci çeyrek final maçı ise nefesleri kesti. Uzun oyuncularından yeterli katkıyı alamayan Efes’in kısalarına önlem alan Pınar Karşıyaka coachu Ufuk Sarıca, rakibin elini ayağını bağladı. Tempoyu da düşürüp rakibe sevdiği açık alanları bırakmayan İzmir ekibi, 20 üçlüğün 18’ini kaçırmasına rağmen, Efes’i 67’de tutunca, kendi de yarı finalin yolunu tuttu.
Slaughter Aslan'ı eve yolladı
İkinci gün Darüşşafaka, antrenman havasında geçen maçta Trabzon’u 31 sayı farkla yenerken, Bordo-Mavili ekibin coachu Nenad Markoviç de takımının başındaki son maça çıkmış oldu. Galatasaray da erken veda edenler kervanına katıldı. Cim Bom, son 2 dakikaya 8 sayı önde girdi, bu bölümde 3 turnike, 2 de serbest atış kaçırdı. Son 2 dakikada Slaughter (biri son saniye üçlüğü) 2, Moerman’la da 1 üçlük bulan Bandırma ekibi ‘küçük çaplı bir mucize’ gerçekleştirip, Galatasaray’ı evine yolladı.
Çekirge sıçramadı
Benzer bir senaryo Banvit ile Darüşşafaka Doğuş arasındaki yarı final maçında yaşandı. Banvit bu kez son 3 dakikaya 8 sayı geride girdi. Maçı aynı noktaya getirdi ama bu kez Fortson’un son saniye üçlüğü girmeyince, Darüşşafaka 15 yıl sonra finalist olmayı başardı. Fenerbahçe, Pınar Karşıyaka’yı devirirken yıldızları sahnedeydi. İkinci yarıda 5’i Datome’den olmak üzere tam 10 üçlük isabeti bulan Sarı-Lacivertliler, iki yıl aradan sonra tekrar finaldeydi.
Bogdanovic böyle istedi
Final nefesleri kesti. Fenerbahçe kaçtı, Darüşşafaka kovaladı, 15 saniye kala Wilbekın’la öne de geçti ama gecenin kahramanı Bogdanoviç, son sözü söyleyen isim oldu. Bitime 2 saniye kala, gönderdiği üçlükle Darüşşafaka’nın hayallerini yıkarken, Sarı-Lacivertliler’i havalara uçurdu. Bogdanovic de ‘büyük’ oynadığı gecenin hikayesini kendi istediği gibi yazdı.
‘’Son sözü Fener söyledi‘’
Bursa’da 5 gündür devam eden Türkiye Kupası’nın son gününde final müthiş oldu. Fenerbahçe bu yıl Darüşşafaka’yı üç kez yenmişti. Ama finallerin havası farklı olur. Nitekim finalin adına yakışır bir mücadele izledik. Fenerbahçe maçı sürekli önde götüren ama bir türlü koparamayan taraftı. Darüşşafaka geriden geldi ama hep oyunda kaldı. Oyunun içinde kalmasının meyvesini de son periyotta topladı. İki taraf da savunmaya çok konsantreydi. Birbirlerine fazlasıyla önlem almışlardı. Burada farkı bireysel performanslar belirledi. Markoishvili ve Wilbekin’ın çabaları ile geriden gelip öne de geçti Daçka. Ama Fenerbahçe’nin bırakmaya niyeti yoktu. Özellikle de Bogdanovic’in... Bitime 15 saniye kala Fenerbahçe inanılmaz savunma yaptı. Ama Wilbekin’in yeteneği bu savunmayı geçmeyi başardı. Darüşşafaka kupanın kulbuna yapışmıştı. 40 dakika boyunca kusursuza yakın savunma yapmışlardı. Son topta da aynısını yaptılar. Ama bu kez bir başka yetenek Bogdanovic sahne aldı. Sahanın en skoreri olan Sırp yıldız, nefeslerin tutulduğu anda Redding’in üzerinden üçlüğü Darüşşafaka potasına gönderdi, zaferi Fenerbahçe’ye getirdi. Sezonun ilk kupasını Fenerbahçe kazanırken, Obradovic de Türkiye’deki ilk kupa zaferini elde etme gururunu yaşadı. Bursa’daki harika Türkiye Kupası organizasyonunda maçlar da birbirinden heyecanlı ve çekişmeli geçti. Darüşşafaka da en az Fenerbahçe kadar kupayı kazanmayı hak etmişti ama Bogdanovic’in gecenin hikayesini kendi bildiği gibi yazdı.
‘’Fener mi, Daçka mı?‘’
FENERBAHÇE
FIAT Türkiye Kupası sahibini arıyor. Bu turnuvada 4 kez şampiyonluk sevinci yaşayan Fenerbahçe, DAÇKA karşısında başarısını tekrarlamanın hesaplarını yapıyor.
Obradovic yönetiminde hiç Türkiye Kupası kazanamayan Fenerbahçe ile tarihinde ikinci kez kez final oynama heyecanı yaşayacak Darüşşafaka Doğuş, Bursa’da şampiyonluk için karşı karşıya geliyor. Kupanın en güçlü kadrolarından iki tanesi finale kaldı.
Dananın kuyruğu, bugün Tofaş Spor Salonu’nda saat 18.30’da başlayacak olan finalin bitiminde kopacak. 4 kez bu kupada şampiyonluğa ulaşan Fenerbahçe, son olarak 2012-2013 sezonunda Eskişehir’de kozlarını paylaştığı Galatasaray Medical Park’ı devirerek kupaya uzanmıştı. Darüşşafaka Doğuş ise 2. kez finalde mücadele edecek. İlk kez 2001-2002 sezonunda final oynayan Darüşşafaka Doğuş, finalde Efes Pilsen’e 78-74 yenilmişti.
Artıları
Euroleague Top 16’da 7 maçın 7’sini kazanan Fenerbahçe çok formda. Türkiye Kupası’nda da Büyükçekmece ve Karşıyaka’yı farklı yendiler. Takım moralli ve özgüvenleri yerinde. En önemlisi sezon başından bu yana ‘bench’ten yeteri kadar katkı alamayan Kanarya’da artık Melih, Berk ve Hickman gibi oyuncular da oyuna büyük destek veriyor.
Eksileri
Antiç ve Sloukas sakat. Sloukas’ın yokluğu doluyor ama Antiç’in olmaması Obradovic’in elini kolunu bağlıyor. Ömer Faruk’un da kadro dışı olması nedeniyle Fenerbahçe pivot pozisyonunda sadece Vesely ve Udoh’a kalmış durumda. İkisinden birinin faul problemine girmesi, takımı sıkıntıya sokabilir. Obradovic, Kaliniç’i 4 numara pozisyonunda deniyor ama Sırp oyuncu sezon başından bu yana hiç katkı vermiyor.
DAÇKA
2002’de finalde kupayı Efes Pilsen'e kaptıran Darüşşafaka Doğuş, tarihinde ilk kez kupayı kazanmaya çalışacak, maç 18.30’da TRT Spor’dan naklen yayınlanacak.
Finalde mücadele edecekleri için çok mutlu olduklarını belirten Fenerbahçe Başantrenörü Zejlko Obradovic, “Kupa karşılaşmaları bizim için hep özel olmuştur. Kupada sonuçlar genelde son saniyelerde belli olur. Bu durum da taraftarların hoşuna gidiyor. Taraftarların keyifli bir maç izleyeceğini düşünüyorum” diye konuştu.
Fenerbahçe ile çok keyifli bir maç oynayacaklarını belirten Daçka Coach’ı Oktay Mahmuti ise, “Mükemmel bir organizasyonda finale geldik. Sürpriz maçlar oldu. Son çeyrekte, dakikalarda hatta saniyelerde takımlar elendi. Fenerbahçe ile finale kaldık. Bunun hem keyfini ve heyecanını yaşamak istiyoruz. Aynı inançla oynayıp, kulübümüzü en iyi şekilde temsil etmeye çalışacağız” şeklinde konuştu.
Artıları
Çok geniş bir rotasyona sahipler. Finale gelene kadar Fenerbahçe’ye oranla çok fazla oyuncu kullandılar, daha az yorulup, daha az yıprandılar. Tarihlerinde ilk kez finale kalmaları onları için ayrı bir motivasyon. Ayrıca sezon boyunca çok eleştirildiler. Kazanacakları bir Türkiye Kupası, Darüşşafaka Doğuş’un sezonu kurtarması anlamı taşıyacak.
Eksikleri
Geniş rotasyon kullanmaları, genelde hücum ritmlerini etkiliyor. Coach Oktay Mahmudi, 12 değerli oyuncusundan da verim almak istiyor. Dolayısıyla oyuncuların süreleri azalıyor, az süre bulan yıldızlar da ritm bulamayıp, gerekli katkıyı yapamıyor. Maç içi istikrarı yakalama konusunda da sorun yaşıyorlar, ligin en çok iniş-çıkış yaşayan takımlarından biriler.
‘’Fenerbahçe çok kararlı‘’
Fenerbahçe, Büyükçekmece maçında olduğu gibi yine oyuna 4 kısa başladı. Jones ilk 5 dakikada elini kolunu sallayarak 4 turnike atınca, Obradovic yine erken bir molaya başvurdu.
Bu kez değişmeli kullanmayı planladığı elinde kalan iki uzunu Udoh ve Vesely’i yan yana oynatmak zorunda kaldı Sırp coach. Değişiklik sonrası maç kora kora hale geldi, son derece keyifli, mücadele dozu yüksek bir oyun izledi herkes. İlk yarıda Gabriel ve Muhammed toplamda 6/6 üçlük isabeti ile oynayıp takımlarını sırtlarken, ikinci yarıda roller değişti. Sadece üçüncü periyotta Datome ve Hickman hiç kaçırmadan 7/7 üçlük attı. Coach Ufuk Sarıca, Fenerbahçe karşısında da özel savunmalar denerken, bu müthiş yüzde karşısında yapacağı fazla da bir şey yoktu.
Kenardan yine katkı geldi
Efes maçında dış adam savunmasına konsantre olan ve istediğini alan Karşıyaka, bu kez Fenerbahçe uzunlarını etkisiz hale getirmeyi planlamıştı. Ribauntlarda başa baş oynayan, pota altı sayılarını da nispeten azaltan Kaf Kaf, dışarıdan beklediğinden fazla sayı yedi.
İki takım da kazanmayı çok istedi ama Fenerbahçe, Bursa’ya kararlı gelmiş. Euroleague’de 7’de 7 yapan Kanarya, Türkiye Kupası’nı da aynı ciddiyette oynuyor. Bobby Dixon eski takımının potasına 4’ü üçlükten olmak üzere 18 sayı bırakırken, Melih’in üçlükleri ile başlayan seriyle oyunun başındaki farkı kapayan Kanarya, kenardan yine katkı almayı başardı. Kanarya bıraktığı yerden devam ediyor. Bu oyunla da şampiyonluğun en güçlü adayı konumundalar.
‘’Banvit inat etti‘’
Müthiş bir çeyrek final serisi izledik Bursa’da. Üstünlük sürekli el değiştirdi, bir Banvit, bir Galatasaray galibiyetin ucundan tuttu ama son sözü Slaughter söyledi. İki takımın da inatçı karakteri vardı sahada.
Galatasaray, Dorsey’in yokluğu, Lasme’nin erken faul problemine girmesi nedeniyle ribauntlarda ezildi belki ama Banvit bu durumu skora bir türlü yansıtamadı. Bandırma ekibinin önde olduğu bölümlerde Sinan, tekrar oyuna giren Lasme müthiş bir enerji kattı takıma.
16-0’lık seriyle maç Galatasaray’a doğru geliyordu ama Selçuk Ernak ve oyuncularının pes etmeye niyeti yoktu. Son iki dakikaya 8 sayı geride girmişlerdi ama Slaughter ve Moerman iki zor üçlükte isabet buldu. Taktik faullerden de istedikleri sonucu aldılar, Slaughter bu kez son saniyede önce ‘fake’ atıp kendine bomboş bir pozisyon hazırladı, ardından takımını yarı finale taşıyan üçlüğü Galatasaray potasına gönderdi. Küçük çaplı bir mucize gerçekletirdi Banvit, komşu kenti Bursa’da...
Daçka’ya en yakın hedef
İlk çeyrek final maçında Darüşşafaka Doğuş galibiyete kolay ulaştı. Sezon onlar için istedikleri gibi gitmiyor ve Türkiye Kupası, Daçka’nın kazanabileceği en yakın hedef. Oldukça konsantre göründüler. Özellikle de savunmada. Ligde yenildikleri Trabzon’u 30 farkla yenerlerken kararlı olduklarını da gösterdiler.









































