Arama

Popüler aramalar

‘’Türk futbolu düzelmez...‘’

Bizim en büyük sorunumuz, başarı geldiği zaman tüm sorunları bir kenara bırakmamız, geçici çözümler üretmemiz, hiçbir zaman geleceği düşünmememiz, geleceği düşünene sabır göstermemiz ve vs... Bu cümleyi uzatmaya gerek yok, zaten futboldan az buçuk anlayan herkes, aynı şeyleri söylüyor. Ancak sıkıntı, sayısız çözümün masanın üzerine konmasına rağmen bir türlü icraat durumuna gelmemesi. İzlanda maçından sonra da gördük (Niye İzlanda maçından sonra gördüysek!), herkesin bir fikri var. Hırvatlar’ı yendiğimizde övdüğümüz Lucescu, Terim’in gitmesi sonrası milli takıma dönen Arda Turan da, yeniden hedef tahtasında. Ama inanın sorun bunlar değil.

Gülmesi normal

Luce 72 yaşında, adamın ayağına kadar gitmişiz, ‘Gel bizi kurtar’ deyip, üzerine bir de 2.5 milyon Euro senelik para vermişiz. Gelmez mi? Kim olsa, Mars’ta bile yaşasa gelir. Gazeteci dövüp, bir de üzerine özür bile dilemeyip, ‘Ben milli takımı bıraktım’ diyen Arda’nın ayağına Luce gitmedi mi? ‘Gel bana yardım et’ demedi mi? O zaman oyundan çıkarken sırıtması gayet normal! Şu noktada yapılması gereken; TFF’nin baştan aşağıya değişmesi, altyapıya önem verilmesi ve falanlar ile filanlar mı! Arkadaş hepsi boş. Özellikle A Milli Takım’ın durumunun, bunlarla hiçbir alakâsı yok. Elde zaten çok iyi gençler var (Cengiz, Yunus, Yusuf, Enes gibi...), onları kullanmıyorsunuz, bir de yabancı sınırlamasından bahsediyorsunuz.

Değerini bilelim

Kimse kusura bakmasın; bu kadar milyar Eurolar’ın döndüğü, genelde futboldan anlamayan yöneticilerin görev yaptığı, eğitimsiz hocaların iş bulduğu, insanlara değer verilmediği, herkesin koltuk sevdasında olduğu, kan emici menacerlerin kol gezdiği, herkesin ‘Alex Ferguson’ olduğu, gece saat 01.00’de bile hâlâ TV’de futbolun (Sanki hayat meselesi) konuşulduğu, çocukların top oynayacağı yerlere binaların dikildiği bir ülkede, Türk futbolunun ve dolayısıyla milli takımın yakın zaman içinde düzelmesine imkân yok. Bir de çözüm sunmak yerine ortalık karıştırmaktan başka bir şey bilmeyen ‘Gaz’tecileri de unutmayalım! Bu yüzden hiç birbirimizi kandırmayalım, elimizdekilerin değerini bilelim yeter.

08 Ekim 2017, Pazar 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Disiplin ve güç‘’

Türk futbolseverlerin Euro 2016 Elemeleri’nde daha yakından tanıma fırsatı yakaladığı, finallerde ise tüm dünyanın dikkatini çeken İzlanda, asla bizim için kolay lokma olmadı. Teknik direktör Heimir Hallgrimsson yönetimindeki İzlanda, 4-2-3-1 taktiğini uyguluyor. 2016’nın ardından 2018 Dünya Kupası Elemeleri’nde de rakibimiz olan Vikingler’e deplasmandaki ilk karşılaşmada 2-0 mağlup olmuş ve hemen hemen hiç varlık gösterememiştik. Rakibin en tehlikeli oyuncusu olarak 10 numara pozisyonundaki Gylfi Sigurdsson dikkatleri çekiyor. 28 yaşındaki yıldız, İngiltere Premier Ligi’nde Everton forması giyiyor. Onların hücumdaki beyni olan Sigurdsson, elemelerde şu ana kadar 8 karşılaşmada 3 gol attı ve 2 de asist yaptı.

İki kez yenildiler

Grupta evindeki tüm maçlarını kazanan İzlanda, deplasmanda sadece Hırvatistan (2-0) ve Finlandiya’ya (1-0) yenildi. Skor ne olursa olsun, disiplinden asla taviz vermeyen İzlandalılar, fizik açısından oldukça kuvvetli. Gylfi kadar önemli olan bir başka oyuncu da bitmek tükenmek bilmeyen enerjisiyle Bjarnason.

Sabırlı oynamak gerek

Euro 2016 Elemeleri’nde Konya’da, son dakika golüyle yendiğimiz Kuzey ülkesi, hücumda çok hızlı, savunmayı da sıkı tutuyor. Onlara karşı sabırlı hücum etmek çok önemli. Yetenek anlamında kesinlikle bizden daha üstün değiller. Ancak işin inatçılık kısmında oldukça başarılı olduklarını söylemek yanlış olmaz.

06 Ekim 2017, Cuma 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Böyle oynarsa kimse tutamaz‘’

Süper Lig’in ilk iki haftası itibariyle sezonun en hazır, en iştahlı, en hırslı takımı net olarak Galatasaray. Önce Kayserispor sonra da Osmanlı karşısında elde edilen galibiyet, Sarı-Kırmızılılar’ı şampiyonluğun şu an itibariyle en güçlü favorisi haline getirdi. Her sezon öncesi takımların bahanesi; yaklaşık 2 ay kamp yapmalarına rağmen, ‘Henüz sezon başı, bu kayıplar normal’ cümlesidir.

En iyi verimi aldı

Cim Bom’u bu açıdan değerlendirdiğimizde, 70’ten sonra temposu düşmesine, havadan ceza sahasına gelen topları savunamamasına ve ikinci yarıda defansta büyük boşluklar vermesine rağmen diğerlerine göre daha az eksik yönü olması artısı. Tudor, kurduğu takımdan ve yenilerden henüz 2. hafta olmasına rağmen en iyi verimi aldı. Ayrıca geçen sezonu gözümüzün önüne getirirsek, kısa sürede işlerin olumlu anlamda bu kadar iyi gitmesi, takım içindeki uyum, ‘şaşılacak’ derecede iyi.

Bulutlara çıkmamalı

Tabii ki bu övgü dolu yorumları yaparken, Galatasaray’ın sahada uygulamaya çalıştıkları ve yaptıkları üzerinden bunları söylüyorum. Aslan için bu iki maç, hatta daha sonraki Sivasspor mücadelesinde göstereceği olası harika futbol, takımı bulutların üzerine çıkarmamalı. Tudor’un takımının gelişimini sürdürerek zirveyi kimseye bırakmamak için Başakşehir, Beşiktaş, Fenerbahçe ya da Trabzonspor gibi takımlara karşı nasıl bir performans göstereceğini de beklemek gerek. Eğer Cim Bom, Kayseri maçının 90 dakika ve Osmanlı deplasmanının 70. dakikasına kadar oynadığı futbolu, bu söylediğimiz takımlara karşı da oynarsa, işte bu Aslan’ı tutmak çok zor olur.

20 Ağustos 2017, Pazar 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Kusursuz yetenek‘’

Sofiane Feghouli, bireysel olarak çok özellikli bir futbolcu. Hem çok hızlı ve süratli, hem de yüksek teknik kapasiteye sahip. İspanya’da 7 yıl Valencia forması giydi. Özellikle Siyah-Beyazlı takımdaki kariyerinde dikkat çekici performanslara imzasını attı. Oldukça özellikli bir futbolcu ama kanatlarda görev yaptığında rakip takım oyuncuları için daha tehlikeli bir isim haline geliyor. Çok rahat adam geçiyor. Ayrıca bir 10 numaradan bekleyeceğiniz şekilde takımın hücumlarını yönlendirebiliyor. Feghouli, La Liga gibi dünyanın en üst düzey liglerinden birinde uzun yıllar üst seviyede oynadı. Kalitesini ve yeteneklerini ispatladı. Burada gösterdiği başarı, ona İngiltere Premier Ligi’nin kapılarını açtı.

Kağıt üzerinde harika

Teknik direktörlüğünü Slaven Bilic’in yaptığı West Ham United, geçen sezon başında bonservis bedeli olmadan onu kadrosuna kattı. Bilic, ondan çok şeyler bekliyordu. Ancak sezon başında yaşadığı sakatlık ve takımın da bu süreçte gösterdiği kötü performans, Hırvat hocanın onu biraz planlarının dışında tutmasına neden oldu. Hal böyle olunca da 28 maçın sadece 17’sinde ilk 11 soyundu. Bu süreçte 4 gol ve 3 asistle oynadı. Ancak herkes ondan, burada yeni bir sayfa açmasını bekliyor. Henüz 27 yaşında olması, Valencia dönemindeki performansına geri dönebileceği ihtimalini kuvvetlendiriyor. Sonuçta kağıt üzerinde ve geçmişte harika işler yapan bir oyuncudan bahsediyoruz. Eğer bunu başarabilirse, Galatasaray için çok ama çok büyük bir güç olacaktır.

14 Ağustos 2017, Pazartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’İşte Mehmet Ekici transferinin perde arkası‘’

Mehmet Ekici, sözleşmesini uzatmak için 2.5 milyon Euro civarı para istedi. ‘Hayır’ yanıtını aldı. Elbette kendisine verilen sözler tutulmamış, takım arkadaşı tarafından yumruklanmış biri olarak hayal kırıklığı yaşadı.

Her şeye rağmen kulübüne para kazandırarak gitmek istedi. Muharrem Usta kendisine, Fenerbahçe ile görüşmesini söyledi. O da İstanbul’a gitti. Advocaat’la görüştü ve Sarı-Lacivertliler ile anlaşma sağlayarak Trabzon’a döndü.

Ancak Fenerbahçe ile Trabzonspor orta noktayı bulamadı. Usta, bunun üzerine karar değiştirdi. Bu kez Ekici’ye, “Beşiktaş’a gideceksin” dedi. Yıldız futbolcunun yanıtı ise, kadro dışı kalma pahasına, “Sözümden dönmem” oldu.

Beklenen fotoğraf sonunda geldi, transferi ve geleceği yılan hikayesine dönen Mehmet Ekici, söz verdiği gibi Fenerbahçe’nin futbolcusu olmak için ilk adımı dün sağlık kontrollerinden geçerek attı. Aslında olayların başlaması ve bugüne kadar gelmesi sırasında yaşananlar kitap olur. Transferi son anına kadar yakından takip edenlerden biri olarak bu süreçte yaşananlardan bazı önemli detayları paylaşmakta yarar var. İlk olarak herkesin merak ettiği olayın başına dönelim.

Onur’un maaşını istedi

Ekici’nin bu sezon Trabzon’la olan sözleşmesi bitiyordu. Yıldız futbolcunun kontratını uzatmak için taraflar arasında görüşmeler başladı. Ekici, kaleci Onur’un aldığı rakam olan 2.5 milyon Euro civarı bir para istedi. Ancak yönetim, takımın en önemli yıldızlarından biri olan oyuncusuna bu parayı vermeyeceğini söyledi. Elbette kendisine bugüne kadar verilen sözlerin birçoğu tutulmamış, kendi takım arkadaşı tarafından yumruklanmış bir yıldız olarak hayal kırıklığına uğradı.

‘Transferini ben bitireceğim’

Başkan Muharrem Usta’ya, “O zaman ben başka teklifleri dinleyeceğim” cevabını verdi. Beşiktaş ve Galatasaray, Ekici’nin menaceri ile görüştü. Bu sırada Usta, bir kez daha devreye girdi ve Ekici’ye, “Senin transferini ben bitireceğim. Trabzon’un ve senin yararına olacak bir takımı bulup, seni oraya göndereceğim” dedi. Milli futbolcu bu sözlere, “Tamamdır başkanım. Kulübe de para kazandırmadan gitmek istemem” cevabını verdi. O sırada Karadeniz ekibi, Aatif ya da Fernandao karşılığında Ekici’yi Fenerbahçe’ye teklif etti.

Aatif gitmek istemeyince...

O ana kadar Sarı-Lacivertliler’in adı transferde geçmiyordu. Ekici’ye de, “Biz Fener’le anlaştık, onlarla görüşebilirsin” dendi. O da soluğu İstanbul’da aldı, hatta Dick Advocaat’la bile görüştü. İşte bu an transferin dönüm noktasıydı. Tecrübeli futbolcu, Trabzon’un yönlendirmesiyle gittiği Kanarya’ya doğal olarak ‘tamam ‘deyip, sözünü verdi. Ancak Aatif, Trabzon’a gelmek istemedi, Fernandao’yu da Fener bırakmadı. Trabzon Yönetimi hemen rotayı Beşiktaş’a çevirdi. Akıllarında ise “Biz Beşiktaş’la anlaşırız, Ekici’yi de nasıl olsa ikna ederiz” düşüncesi vardı.

İki cephe oluştu

Hedef Tolgay Arslan’dı ama o gitmek istemedi. Sonra Olcay’da karar kılındı, Ekici’ye ise “Biz Beşiktaş’la anlaştık, oraya gidiyorsun” dendi. Oyuncu, Fenerbahçe’ye verdiği sözden dönmeyeceğini belirtip, kulübe resti çekti. Beşiktaş ile Trabzonspor’un yakınlaşması sonrası iki cephe oluştu. Biri Ekici ve Fener, diğeri Beşiktaş ve Trabzon’du. O anda ne olduysa oldu ve Trabzon, sözleşmesi sezon sonunda bitecek oyuncusuna 2 milyon Euro bonservis bedeli teklif edilmesine rağmen Ekici’yi, Fener’e satmamakta sonuna kadar diretti. Transferin son anına kadar Ekici’yi ikna için Beşiktaş’la birlikte büyük bir baskı yapılsa da, ortak noktada taraflar buluşamadı...

Tahriklere kapılmadı

Ve sonunda yıldız oyuncu, Trabzonspor tarafından kadro dışı bırakıldı. Sezonun ikinci yarısında alt yapı hocalarıyla birlikte idman yapan Ekici’nin ağzından birçok yalan yazıldı. Ancak başarılı oyuncu, hep sustu ve hiçbir tahriğe kapılmadı. 4 ay boyunca, çoğu Trabzonspor’un maçlarının oynandığı saate gelen idmanlarını aksatmadan yoluna devam etti. Sabırlı bir şekilde bu zor durumu ailesi ve güvendiği insanlar sayesinde aşmayı başardı. Vaktini Play Station oynayarak, maç izleyerek geçirdi. Futbolu ise çok özledi.

Halk, onu çok sevdi

Bu sırada Trabzon halkı, dürüstlüğünden asla şüphe etmediği Ekici’ye karşı hiçbir olumsuz tavır takınmadı. Her dışarı çıktığında insanlar, onu çok sevdiklerini gösterdi. Sırf yönetime kızıp, maça gitmeyen insanları bile stada gitmeleri için teşvik etti! Bu dönemi alnının akıyla atlatan milli futbolcu, sonunda muradına erdi ve sözünde durarak, Sarı-Lacivertli renklerin bir parçası oldu.

06 Haziran 2017, Salı 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Real, Juve'ye acı çektirdi‘’

Şampiyonlar Ligi’nin bir kez daha dünyanın en iyi futbol organizasyonu olduğunu gördük. Futbolun mekan olarak en güzel statlarından biri olan Cardiff’teki Milenyum’da hava, her saniyesiyle futbol kokuyordu. Tarihte ilk kez bir Devler Ligi finalinde stadın üstü kapalıydı. Belki bu güvenlik önlemi sebebiyle alında ama stadın bu atmosferi sanki bir Super Bowl finalini andırıyordu. İki takım da kuşkusuz, bu sezonun en iyileriydi. Real Madrid her zamanki gibi güçlü orta sahası ve hücumuyla gol aradı. Juventus ise her ne kadar bir İtalyan takımı olsa da, özellikle ofansif anlamda futbol anlayışının başka bir seviyede olduğunu gösterdi.

Dybala adeta hayalet gibiydi

Mandzukic’in 10 pas sonucunda (son 3 pasta top yere inmedi.) attığı gol, şimdiden finallerin unutulmazları arasına girdi. Ancak ikinci yarıda İtalyanlar duraksadı, Dybala hiç ortalıkta yoktu. Vites artıran Real, sürpriz gollerin adamı Casemiro ve Ronaldo’nun golleriyle farkı 2’ye çıkarttı. İşte o anda Juve, hayati fonksiyonlarını tamamen kaybetti. İspanyollar sayısız gol fırsatı kaçırdı ama maç sonuna kadar gol aramayı sürdürdü.

Buffon’a üzüldük

Juve’nin hocası Allegri kenardan ne kadar oyuncularını motive etmeye çalışsa da, bunda başarılı olamadı. Finale gelene kadar hiç yenilmeyen, süper savunması olan Siyah- Beyazlılar, 4-1’lik ağır yenilgiyle büyük hayal kırıklığı yaşadı. Onlara sezonun en büyük acısını çektiren Real’in yanı sıra ‘maçın adamı’ Ronaldo ve hocası Zidane, geceye damgalarını vurdu. Belki de çoğunluk en çok, bu kupayı Buffon’un ellerinde göremediği için üzüntülüydü.

04 Haziran 2017, Pazar 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Bu yıldızlar şaşırtır!‘’

Beşiktaş’ta Başkan Fikret Orman’ın, gelecek sezon için transferde herkesi şaşırtacak bir ismi alacağını yakın çevresine söylemesi sonrası gündem toplantısında bunun üzerine bir hayli kafa yorduk, akla gelen yıldız isimleri bir mantık çerçevesinde tartıştık. Yaptığımız fikir alışverişi sonrasında, gelmesi halinde hepimizin şaşırmasını sağlayacak yıldızları ise şu şekilde belirledik;

Karim Benzema

Real Madrid’in forveti Karim Benzema, İspanyol devinde gol atamadığı dönemlerde hep baskı altında kalıyor. Daha önce Arsenal onu istedi ama gitmedi. Real’in, onun yerine Robert Lewandowski ve Pierre-Emerick Aubameyang gibi isimleri gündemine aldığı konuşuluyor. Artık 29 yaşında olan Fransız forvetin, burada yeteri kadar şans bulamayacağı konuşuluyor. Yakın zamanda İstanbul’a gelen ve Türkiye’de oynama fikrine de sıcak baktığını söyleyen Benzema’nın, tatmin edici bir ücretle Kartal’a gelme olasılığı yüksek.

Mesut Özil

Arsenal’le sözleşmesini hala uzatmayan ve adı Fenerbahçe ile de anılan Mesut Özil, kağıt üzerinde Beşiktaş’ın 10 numara pozisyonunda kral olur. Mesut’un, kariyerinde mutlaka Türkiye’deki bir takımda oynamak ve buradaki heyecanı yaşamak istediği biliniyor. Eğer Arsenal defterini kapatırsa, 28 yaşında olduğu için diğer devlerden uzun süreli ve parası yüksek bir kontrat alamayabilir. İşte bu doğrultuda Kara Kartal’ın, onun önüne koyacağı sözleşme ve Avrupa hedefleri, Mesut’u buraya gelmek konusunda ikna edebilir.

Radamel Falcao

Atletico Madrid’de kariyerinin zirvesine çıkan ve sonrasında sakatlıkların bir türlü yakasını bırakmadığı Radamel Falcao, bu sezon Monaco’da kendini buldu. Ancak sezon başında Galatasaray’ın kapısından dönen Falcao, artık 32 yaşına yaklaştı. Genç oyuncular üzerinde titizlikle duran Monaco’nun, sözleşmesi bitmeden Falcao’yu gözden çıkarma şansı yüksek. Beşiktaş’ın da buradaki en büyük kozu, eğer böyle bir temas sağlanırsa, Falcao’nun menaceri Jorge Mendes ve onunla birlikte çalışan Ahmet Bulut’la olan yakın ilişkileri olacak.

Juan Mata

Manchester United’da Juan Mata’nın sözleşmesi gelecek sezon sonunda bitiyor. 10 numara pozisyonundaki Mata’dan, teknik direktör Jose Mourinho şu an için faydalanıyor. Ancak gelecek sezon Mourinho, hücuma Pogba ve İbrahimovic gibi çok daha güçlü yıldızları katmayı hedefliyor. Bu yüzden de Mata’nın, Kırmızı Şeytanlar’daki geleceği büyük bir soru işareti. Beşiktaş’ın profiline uyan, sorunsuz ve takım oyuncusu olan Mata’nın, Şampiyonlar Ligi ve iyi bir ücret gibi seçeneklerle Türkiye’ye gelmesi sürpriz olmaz.

Mario Mandzukic

Juventus’un Hırvat yıldızı Mario Mandzukic, İtalyan ekibinde bu sezon forvet olarak değil, kanat oyuncusu olarak görev yapıyor. Juve’nin, gelecek sezon bu bölgeye kendi pozisyonu kanat olan bir isim alması gündemde. 30 yaşındaki Mandzukic’in önünde de golcü olarak Gonzalo Higuain var. Çizme ekibinde gelecek sezon yedek kalma olasılığı yüksek olan Hırvat yıldız için Beşiktaş iyi bir alternatif. Birçok Avrupa devinin önemli forvetleri olduğu için Mandzukic’le yapılacak bir görüşmeden, olumlu bir sonuçla çıkılabilir.

Cesc Fabregas

Bu sezon Premier Lig’de sadece 7 kez 11’de sahaya çıkan Fabregas, orta alanda yedek oyuncu konumunda. Çünkü teknik direktör Conte’nin bu pozisyondaki öncelikleri N’Golo Kante ve Nemanja Matic. Bunun yanı sıra 29 yaşına gelen Fabregas’ın, artık gelecek sezon için Chelsea’de düşünülmediği net gözüküyor. Eğer ABD ya da Çin gibi alternatifleri değerlendirmezse Beşiktaş, onun Avrupa’da adından söz ettirmesi adına çok mantıklı bir seçenek olacağı gerçek. Gelirse, Kartal’ın bu oyun sistemine yıldız oyuncu olarak büyük katkı sağlar.

01 Nisan 2017, Cumartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Acı çekerek ikinci oluruz‘’

Finlandiya karşısında aldığımız galibiyet, 2018 Dünya Kupası ümitlerimizi sürdürmemiz adına oldukça önemliydi. Bundan sonraki sürece baktığımızda avantajlı fisktürümüzü iyi kullanmak ve yenilmemek çok önemli. 11 Haziran’da biz Kosova ile oynarken, rakiplerimiz zorlu maçlara çıkacak.

Kosova’yı da mutlak yenmemiz gerekiyor. Sonrasında ise tıpkı Euro 2016’ya gittiğimiz dönemdeki senaryonun devreye gireceğini ve başarıya ulaşmak adına acı çekmemiz gereken bir döneme gireceğimiz kesin. Grubun favorisi Hırvatistan ve şu an için en önemli gerçekçi hedef Play-Off’a kalmak için gerekli olan ikincilik. Eğer sorunsuz ve sıkıntısız ‘milli takım havası’nı son maçtan itibaren sürdürür ve geçmişteki iç sorunları yaşamazsak, bunu başaracağımızdan şüphem yok.

26 Mart 2017, Pazar 02:30
YAZININ DEVAMI