Arama

Popüler aramalar

‘’Arenadaki Baltalı!‘’

Fenerbahçe’nin Eskişehirspor beraberliği, Galatasaray’a birlik getirmiş ama beraberinde muazzam bir heyecan ve gerginlik eklemiş! Gaziantepspor, sezon başından itibaren beğeniyle izlediğim genç ve diri bir ekip. Buruk; doğru futbol oynatıp, şartlara göre de oldukça başarılı. Aile ve kadından sorumlu eski bakan yeni Gaziantep BB Başkanı hanım efendiye sesleniyorum; ‘adam gibi adamlar topluluğu Gaziantepspor’dan da sorumlu olunuz lütfen!’ Hak ediyorlar.

Galatasaray beklenen, ya da olması gereken tempo, çabukluk ve oyun kurgusundan oldukça uzakta. Koskoca ilk yarı rakip savunma dengesini bozacak bir etkinlik ara ki bulasın! Hacı Şakir sabun kalıbı gibi yerleşmiş Gaziantepliler’i kıpırdatamadılar bile. Plan yok, proje yok, gerilim çok. Böylesi nafile şutu, halı sahada savurduğunda bile gol olmaz. Hele hele bu statüdeki platformda hiç olmaz! Galatasaray futbol takımı da, gol şansını rastlantılara bırakamaz. Bırakmamalı. Sabri ve Telles, umulan performansı yakalayamadı, Çolak ve Adın da harbiden yavan kaldı. Melo, erken izine çıktı, şimdi Akhisar’da da evci! Selçuk, kale önünde topa doğru parende attığı ve ceza sahasına girerken düştüğü kısımda gözüktü, Kalkavan’da orada düdük çalmalıydı kanımca, gerisi mi? Chedjou ve Balta arkada güven verip, önde iş yapmaya çabaladı hücuma katkı yaptı. Yoğun baskıda Çolak müthiş bir top uzattı ama bu sefer de Burak bekleneni değil, hiç beklenmeyeni yaptı.

Tarihi gururla yazdı

75’te aynı istikamete Burak’tan bir top daha ve ahlar vahlar. Gol beklentini umuma göre değerlendirmez, tek adama takılırsan çok fena ıkınır ve tıkanırsın işte! Bekleneni beklenmeyenden beklerken, kullanılan kornere Hakan Balta, Galatasaray’a belki de şampiyonluğu getirecek 200’ncü golü 85’te çok şık kafa vurup topu ön direğe bıraktı ve ‘Arena’daki Baltalı’ tarihini gururla yazdı 1-0.

27 Nisan 2015, Pazartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Trabzon'a verilen 6 puan...‘’

Trabzonspor ve Galatasaray’ın şimdiden garantiledikleri iki yafta ortada, futbolumuz ‘transfer kompradorları!’ Başarı standartlarının kesin olarak belirlenmesine, daha vakit var ama dün akşam Yanal’ın takımı, bence çok hesabı terse yatırdı. Özellikle de Galatasaray tarafına yakın olanları! Nasıl mı? Trabzonspor, orta alan ve savunma emniyeti için adeta ‘Çevik Kuvvet Polisi’ statüsü uygularken, Galatasaray serbest bölge özel güvenliği rehavetindeydi sanki! Hamzaoğlu’na sormak lazım; Burak, Umut, Yasin ve Sneijder’le nasıl hem top kazanacak hem de savunmaya nefes aldıracaksın? Hadi aldırdın, savunmandaki bu adamlarla nasıl ayakta duracaksın? Öyle ya, özellikle sol arkan da külliyen netameli zaten!

O vaziyet ev sahibinin golünü getirdi. Ekici, Cardozo ve Hurmacı paslaşması, 1-0 dakika 20’de... Tövbe ya Rabbim, Hamit’in sakatlığı Aslan adına sanki nefes oldu ve Çolak girdi. 43’te Emre’nin şutu direkten döndü, Burak’ın ‘sahanda yumurta’ ebadındaki memesi dönen topa anca değdi, gole yetmedi! Devre arasına girildi.

Benzer hatalar silsilesi

Olcan’ın sahada olması doğrudur. Hakan ve Çolak çekişmesi de devam halindeydi. Sneijder asistiyle, Galatasaraylı tabelayı değiştirdi 1-1 oldu. Bu arada Trabzonspor’un fizik kalite ve kuvvet stoklarında Galatasaray’ın üzerinde olduğunu söylemeliyim. Hemen her alanda daha etkili gözüktüler. Aysal öyle paralar sarf etti ki, Hamzaoğlu yakmadığı elektriğin parasını ödemek zorunda bırakılan saf ve bakir vatandaşlarımız gibi! Taşıma suyla değirmen dönmez, devşirmeyle de Galatasaray savunması yürümez! Benzer hatalar silsilesi ve aynı mahalden 2. gol Mejdani’le geldi 2-1. Uzatmalarda olanları kınıyor, Ali Palabıyık ve ekibini içtenlikle kutluyorum, mükemmel bir hakemimiz daha yolda. Trabzonspor’a verilen 6 puan Galatasaray’a nelere mâl olacak acaba?

20 Nisan 2015, Pazartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Kupa tablosu !‘’

Kritik lig serüveni öncesi izlediğimiz kupa tablosu, Galatasaray değerleri konusunda mükemmel bir resmi ortaya koydu! Uzun sözün kısası Hamza Hamzaoğlu oynattıkları ve oynatmadıkları konusunda son derece doğru. Hiçbir futbolcu ‘neden forma giyemediği’ konusunda fuzuli laf etmeyecek ve bir an önce form yakalamanın ve gerektiği gibi kuvvet biriktirmenin peşine düşecek. Hamzaoğlu adaletine de güvenecek.

51 gündür olmayan Melo’ya arkadaşları 51. saniyede attıkları golle ‘hoşgeldin’ dedi. Sonra da alayı 51 iskambil partisi kıvamında vakit geçirdi! Sinan Bolat ve Pandev de sanki erketedeydi! Biri kalede, diğeri forvette göze batan işler yaptılar ve lüzumu halinde ‘biz de varız’ mesajı verdiler. Semih ve Melo zaten hep vardı da, takımın boyu acaba neden uzadı? İkisine de çok güvenildiğinden mi, yoksa kronik savunma zafiyetinden mi ?

Henüz ilk saniyelerde rakip alanda bir taç atışı kazandı Galatasaray. Tacı hemen kullanan ve derhal Pandev’e kazandıran Olcan’a bravo. Ayakta uyuyup otel parası vermeyen ev sahibi savunma arkasında topu kazanan Pandevasist, golü Yekta’ya havale etti ve konuk totalde 5-0 etti. Bu erken gol sonrası Galatasaray’dan mükemmel işler bekleyenler, Manisaspor’ un azimli ve etkili futboluyla yetindiler. Sinan Bolat’ın iyi futbolu da göz doldurdu. Net olarak söylemeliyim ki, ekibinin yenik duruma düşmesini dahi önledi. Hele hele Koray&Sabri alışverişinde çizgi üzerinden bir top çıkarışı var ki, aman da aman. Kupa tablosuna dikkatle bakıyor ve fuzuli harcanan, savrulan Euro’lar nedeniyle Vertigo olma endişesi yaşıyorum!

Sinan’a ‘iyi’ dedim, 76’ya kadar yaşadı ve Hakan Turan’ın vuruşunda somun pehlivanı gibi yattı 1-1 vaziyet.

16 Nisan 2015, Perşembe 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Geçmiş olsun Türkiye!‘’

Hepimize geçmiş olsun. Fenerbahçe’den, Trabzon’a, tüm sporseverlerimizden cümle vatandaşlarımıza! Çok ciddi ve tehlikeli bir provokasyonun üzüntüsünü yaşarken, daha büyük bir faciadan kurtulan Fenerbahçeliler adına memnuniyetimi, şoför kardeşimin şifası için de dualarımı paylaşmak istiyorum. Ülkem hiç haketmediği bir karmaşa ve muamma sarmalında! Bu işlere çanak tutan bilumum aktörleri de, Yüce Yaradanımız hidayete erdirsin inşallah.

Başakşehir maçı akıllara geldi

Kırk bine yakın taraftarıyla Galatasaray için güzel bir gün olacağı aşikardı ama Furkan’ın 86’daki çok şık vuruşu sonrası hiç kimse demesin ki ‘Başakşehir acı hatırası yüreğimi sarmadı!’ Karabükspor’u uzun zamandır izliyorum. Yılmaz Vural ve ekibi olması gereken her doğruyu planladı, futbolcuları da iyi niyetle gücü yettiğince ne gerekiyorsa yaptı. Yaptı da istenilen skorlar bir türlü realiteye geçemedi. Çünkü Mavi Ateş’in transferini oluşturan beyin takımı, forvete vurucu güç değil de, Osmanlı sarayına Darüssaade ağası seçmiş sanki! Hizmetin, servisin padişahlara layık olanı örnekleniyor ama golü atacak güç bulunamıyor!

Yetenekli vuruşlar kazandı

Pas yüzdesi oldukça yüksek iki rakibin mücadelesi, harbiden futbol keyfi verdi. Galatasaray’ın da, konuğunun da bolca pozisyona girdiği 90 dakikada, vuruş ustası çok olan taraf Galatasaray kazandı. En uçta bolca Darüssaade aday adayları bulunan taraf, gol gücü ve kaleci zafiyetli Karabük’se 4-2 kaybetti. Abdul’un müthiş asisti Yasin 1-0, sonra Sneijder adeta köşeye mıhladı 2-0. Bruma’nın nefis pasında Umut 3-0’ı sağladı. Sonra yine kısmi kaos, Hamzaoğlu adına yaşandı! Balta önceki maçın asist katkısına, 1’de golünü ekledi! Furkan 2’ledi 3-2 ve 90’da Sneijder korkulu rüyayı Galatasaray adına mutlu bitirdi.

Bir genç kalecinin akıl almaz hatalar yaptığı, diğerinin de yine özellikle 45’te muhteşem işler başardığı, Özkalfa’nın da zaman zaman kararsız kaldığı oyunda sevinen 3 puan daha toparlayan Galatasaray oldu. Hayırlısı!

06 Nisan 2015, Pazartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Tel maşa futbol!‘’

Dün gece Tahtakale merkezli, tel maşa saatlerden farksız bir futbol uygulaması vardı Recep Tayyip Erdoğan Stadı’nda. Kasımpaşa ve Galatasaray son derece pahalı orjinal Rolex ederi kadrolarıyla merdiven altı imalatı tel maşa futbol ve savunma rezillikleri gösterisini hiç utanmadan sundu. Atılan golleri futbol güzelliği değil işporta tezgahı hünerleri olarak anlatmak doğrudur sanırım. Hamzaoğlu ilk gol sonrası mutlaka şunu düşünmüştür, ‘Hepinizden özür diliyorum çünkü Balta’nın böylesi baltalıklar yapabileceğini, ben dahi düşünememiştim. Sorry!’ Evet Galatasaray savrukluklarını ilk yarı Kasımpaşa ikinci yarıda da Kasımpaşa’nın konuğu değerlendirdi ve ortaya 2-3’lük bir skor çıktı. Bu vaziyette futbol hünerleri değil tel maşa üretim ürünleri ve çeşitli pazarlama ürünü starlar başrol oynamış cast rolünü de TMSF medyasıyla Yandaş ürünleri üstlenmiştir. Hiç kimse ülkemizde adam gibi futbol oynandığını savunmasın sakın...

Her türlü savrukluğun örneklendiği futbol alemimizde şu rezil 90 dakika bir farklı modeldir ve gerçekten doğru incelenip değerlendirilmelidir... Kasımpaşa galip geldiğini zannettiği müsabakada Galatasaray’a çok fena yenildi...

22 Mart 2015, Pazar 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Çifte abandone!‘’

Hafta içi bir kısım medyada; Sabri ve Selçuk’un, açıkçası aslında Galatasaray’ın hedef alındığı bir algı operasyonu tertiplenmişti! Üstelik ilk devrede oynanan müsabakada, Başakşehir’in Galatasaray’ı nasıl abandone ettiği ve Florya’ya 4 golle paketlediği de hepimizin bilgi ve anıları dahilinde değil miydi? Uzun lafın kısası Aslan’ların çok yönlü hesap görmeyi arzuladığı bir 90 dakikaydı. Visca’nın ‘ne ettin’ Edin dedirtebilecek gol girişimleri ardından Sabri’nin Ferrari tipi performansı sağ şeridi süsledi. Selçuk da Salvador Dali’yi dahi kıskandıracak bir eser ekledi, şahane vole ve 1-0’la devreye gidildi. Bu arada hiç kimse Avcı’nın avlanmaktan vazgeçip, avcı hikayeleri anlatmaya daldığını zannetmesin. Başakşehir son derece disiplinli ve doğru oynuyor. Ferrari’ye nazar mı değdi, lastiği hava mı yaptı neyse, alemin en pahalı şimendiferi Tarık girdi. O dakikadan itibaren de sağ kanat bir alem oldu. Bruma ve Tarık hep rakip peşinden koşar oldu. Bu arada ilk yarı çokça hatırı sorulan Umut toplu cevap verdi hazıruna ve 49’da vaziyet 2-0’dı. Ya sonra? Başakşehir hiç temposunu bozmadı, işine devam etti yıllardır gol atması beklenen Mehmet Battal, bir kafa çaktı vaziyet önce 2-1. Cenk 2-2’ye tamamladı. Sonra, bu 90 dakika da Galatasaray adına abandoneden de beter tamamlandı! İki haftada zirve umudundan tam 5 puan uzaklaşıldı. Galatasaray’ın fizik gücü arızalı, sol bekte Olcan’da arızalı, orada Telles olmalı. Orta saha ve göbek zaten hasarlı, Dzemaili de olayı tam tamamladı. Geçmiş olsun!

15 Mart 2015, Pazar 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Manisaspot!‘’

Hani iddia ederler ya ‘futbol müsabakası oyun istatistikleri, elde edilen sonuçla alakalı doğru rakamlar içermez!’ diye. Manisaspor karşılaşmasında Galatasaray hem istatistik hem de skorla eşdeğer verileri yakaladığı bir 90 dakikayı örnekledi dün gece. Top ev sahibinde daha fazla kaldı, her türlü avantaj Sarı-Kırmızılı taraftaydı ve skor da izlenen değerlerle müsemma olarak noktalandı. Nedeni mi? Cevabı basit, iki yapı arasındaki sürprize meydan bırakmayacak netlikte kalite farkı ve Aslan’ın ciddi Hamzaoğlu formatı, elbette iştahı vardı. Geçmişte Super Lig’de önemli başarılarına tanık olduğumuz Manisaspor, şu haliyle Manisaspot kriterlerine taşınmış adeta. Kaleci Umut, Hakan, Oğuzhan dikkatimi çeken futbolcular oldu tabii. İşin başında Taner gibi kalitesi ve kariyeri special butik standartları yakalamış bir teknik direktör var, inşallah özlenen başarıları yakalar, kabustan kurtulurlar. Mücadele ve azimleri tribünleri keyiflendirdi Arena’da.

Hamza Hamzaoğlu pazar akşamıyla ilgili planlarını, bu 90 dakikanın içine harman etmiş serpiştirmişti sanki! Kafasında oluşturduklarını net olarak görmeyi sağlayabildi mi bilemem ama Semih, Dzemaili, Telles, Yasin hatta çok akılcı golleriyle Pandev dahi ümitlendirmiş, moral değerlerine katkı yapmış olabilir genç teknik adamın. Emre Çolak yıllardır dile getirdiğim fizik kalite zaafına, bir de gayri ciddi olma tavrını eklemiş ve aşmış! Attığı her iki penaltı da hava... O kadar! Ötesini başındakiler düşünsün ve söylenmesi gerekeni söylesin. Mevcut teknik kadronun nasıl tırnaklarıyla buralara vardığını birileri anlatsa dahi yeter, genç adama. Süsleme ve süslenmeyle futbolda zirve kesinlikle olmaz, olamaz sevgili Çolak!

Galatasaray daim söz ettiğim gibi savunması ardına adam, hücumda da gol kaçırma konularında olabildiğince dikkatli ve özenli olmalı. 4-0 güzel oldu...

04 Mart 2015, Çarşamba 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Evet ama yetmez !‘’

Galatasaray’ın kazanma arzusuna, gol yollarındaki hünerlerine, çok şık pas peyzajına evet ama yetmez! Ne için yetmez? Arzu edilen hedeflere ulaşmak için yetmez. İstediğiniz kadar baskılı, tempolu olun, sadece önünüzdeki değil içinde yaşadığınız 90 dakikalara da bakın, çalışın, çabalayın yine de gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalırsınız zaman zaman. Aynen dün gece Erciyesspor’dan golü yediğiniz 31. dakikadan, gizli golcü Chedjou’nun tekrar öne geçmeyi sağladığı 53. dakikaya kadar geçen sıkıntılı zaman diliminde yaşadığınız ve taraftarlarınıza yaşattığınız stresli süreç gibi.

Hamzaoğlu’nun ekibi çok çok renkli ve etkili başladı müsabakaya. Bruma dakika 5’te mükemmel girdi, vurdu, Zülküf ancak çelebildi, Umut kafasını uzattı ve 1-0’ı sağladı. Gol sonrası ev sahibinden çok sayıda hücum girişimi oldu. Gereğinden fazla da egoizm elbette. Baskı ve temponun getirdiği heyecanla hoş görülen bu işler, Wlemınckx’in 31’de attığı golle bitti. Çünkü sol stoperi öne çeken Erciyesspor’lu golcü çabucak Koray’ın arkasına geçmeyi de sağladı ve adeta ‘hızlı Gozales’e taş çıkarttı! Bu arada savunmayla ilgili gereklilikleri ifa etmeyen, rakibini kovalamaya üşenen Yasin’de ayrı bir Oscar adayı yardımcı oyuncu karakteridir tabii! Sivas 90 dakikası savunma zafiyetleri nedeniyle berabere biterdi de, hiç kimse ne olduğunu anlamazdı. Benzer savunma hataları dün gece de yaşandı! Chedjou’nun attığı golle de yola devam edildi. Altıntop’a ayrı bir başlık açmam gerek. Adeta tevzi makarası gibi çalıştı ve herkese ‘helal olsun sana Hamit’ dedirtti.

90. dakikada Sylla’nın mutlak gollük şutunu Muslera kurtardı ve ‘kısmeti olmayan hacıyı deve üzerinde yılan sokarmış’ dedirtti. Dönen topu da, büyük usta Sneijder gole çevirdi 3-1 vaziyet. Bu işler usta oyuncular işi evet... Ama yetmez! Savunma anlayışını acil kademeye, hemen tamire sokmak lazım...

28 Şubat 2015, Cumartesi 01:30
YAZININ DEVAMI