Arama

Popüler aramalar

‘’Yerleşim faciası‘’

Galatasaray, sanırım bu sezonun en kötü, en etkisiz futbolunu Alanyaspor deplasmanında oynadı. Liverpool maçı öncesi Okan Buruk’un nasıl bir oyun seçeceği merak konusuydu. Hocanın oyun tercihi, merak edildiği kadar da varmış dedirtecek cinstendi. Singo’nun sağ stoper olduğu üçlü bir savunmayla oynayan Okan hoca Sallai’yi de sağ kanat beki olarak kullandı. Enteresandır Okan hocanın kritik maçlar öncesi yaptığı bu derin değişiklikler genelde iyi sonuç vermiyor. Geçen sezonki Young Boys eşleşmesindeki 4-4-2, Alkmaar eşleşmesindeki 3-4-1-2, Frankfurt maçındaki İlkay, Singo eklemeleri hep beraberinde hezimet getirdi. Salı günü Şampiyonlar Ligi’ndeki Liverpool maçı öncesi Alanya deplasmanındaki bu tercihin de Galatasaray’ın futbolunu düzelttiğini söylemek zor olsa gerek. Liverpool maçı öncesi Galatasaray’ın sahadaki yerleşim faciası yaşadığı gerçeğini Okan hocanın kabul etmesi gerekiyor. Osimhen’i alırken Icardi’yi tutması, Sane sonrası sağ koridoru tamamen Metehan’a bırakması Okan Buruk’un dün geceye dair aldığı kötü kararlardan bazılarıydı. Şayet Uğurcan kalede devleşmese tabela kırılmıştı.

Uğurcan oyunda tuttu

Alanyaspor, geçen sezonun bitimine doğru küme düşme hattındayken büyük bir risk alarak genç teknik direktör Perreira’yı görev getirmişti. Bu sezon Portekizli hocayla iyi bir oyun oturttular. Beşiktaş’ı yendiler, Fenerbahçe ile berabere kaldılar, Galatasaray’a karşı maçı kazanacak pozisyonlar ürettiler. Alanya’nın ön tarafında oynayan Ogundu sahaya büyük bir fizik kalite koydu, Maestro merkezden dikine toplar taşıdı. Galatasaray’da ise Sara, Sane, Icardi bire bir baskılardan adeta kaçındıkları için Alanyaspor ikinci yarıyı neredeyse domine etti, net pozisyonlar buldu. Ama Uğurcan tek başına Galatasaray’ı oyunda tuttu.

27 Eylül 2025, Cumartesi 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Rafa resitali‘’

Beşiktaş ve Sergen Yalçın için hayli zor bir deplasmandı Kayseri. Ne var ki, beklenenden çok daha kolay geçti maç. Bazen zoru kolay yapmak için bir yıldız yeter. Sergen hoca geldiğinden beri oyuna müdahaleleri Rafa Silva üzerinden yapıyordu. Oysa Rafa bu takımın en yetenekli futbolcusu, en büyük yıldızı. Bu sezon eğer Sergen Yalçın, Beşiktaş’ı düze çıkarmak istiyorsa bu Rafa Silva’sız pek mümkün görünmüyor. Beşiktaş’ın Rafa Silva diye bir yıldızı varken Sergen hoca bunu bir soruna dönüştürmemeli. Beşiktaş yönetimi kervan yolda dizilir hesabı bir transfer dönemi geçirdi. Dün Kayseri müsabakası bir erteleme maçı olduğundan ilk haftanın tescilli kadrosu sahaya çıktı.

Psikolojik avantaj

Beşiktaş’ın ideal kadrosundan çok oyuncu yoktu. Sezonun başlangıcına yetişmeyen futbolcular, aylar süren transfer hikayeleri derken eylül ayının ortasına kadar kurulamayan ideal kadrolar sanırım sadece Beşiktaş’ın değil tüm takımların sorunu. Rashica olmasa Beşiktaş’ın kadrosunda kanat forveti olmayacaktı. Sergen hoca o dönemlere denk gelmediği için sevinemedi bile çünkü önüne erteleme maçı geldi. Sergen Yalçın’ın ilk 11’de ilk kez şans verdiği genç Devrim Şahin dizleri titremeden oynadı. Daha gideceği çok yol var elbette. Ama Beşiktaş’ın oyuncu grubu düşünüldüğünde kendine şans yine gelecektir. Geçen hafta Göztepe deplasmanında hem oyun hem tabela açısından hezimete uğrayan Sergen hoca için Kayseri deplasmanından bu kadar rahat dönüyor olmak büyük bir psikolojik avantaj olabilir.

25 Eylül 2025, Perşembe 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Ev rahatlığı‘’

Galatasaray dışarıda ne yaşarsa yaşasın içeriye döndüğünde kendinden emin, rakiplerini domine ederek rahat kazanıyor.

Resmen bir ev rahatlığında oynuyor tüm iç saha maçlarını. Konyaspor’a karşı neredeyse vasatına bile yaklaşamadığı bir ilk yarıda 2-0 soyunma odasına girmek büyük işti doğrusu. Frankfurt maçının yedeği Icardi sahadaydı, Almanya deplasmanının en döküleni Sane ilk 11’deydi ama Galatasaray yine de onları bir şekilde taşımayı başardı. Icardi’nin koşacak hali yok ama Yunus ona nefis bir asist yaparak maçta tuttu. Sane önüne pas atamayacak durumda ama Barış Alper tüm yükü sırtlıyor topu rakip kaleye sorunsuz taşıyor, tabelayı değiştiriyor.

Torreira farkı

Okan Buruk 3 sezon üst üste şampiyon olurken bir oyun yazılımı geliştirdi, sonra o oyunun sırtına sıkı sıkıya tutunarak ilerledi. Ne zaman sırtından inmek için hamle yaptıysa hep kazaya uğradı. Geçen sezon Young Boys - Alkmaar eşleşmelerinde, bu sezon Frankfurt deplasmanında olduğu gibi. Torreira ise o zaman zaman terkettiği oyunun işletim sistemi görevini üstleniyor. Tüm takımı toparlıyor, herkesi ayakta tutuyor. Topu çabuk kazanıyor, savunmanın direncini yükseltiyor, kimsenin beklemediği bir anda golü buluyor. Torreira olduğu için Okan Buruk geceleri yastığa başını rahat koyuyordur. Maçın son bölümlerinde, Okan hoca Liverpool maçının idmanını da aradan çıkardı gibi. Kaan, Lemina ve Sanchez’i oyuna aldı, Singo’yu sağ beke Sallai’yi sol beke çekip arkada Liverpool’un uzunlarına karşı nasıl oynacayağının da provasını yaptı.

23 Eylül 2025, Salı 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Kırık not‘’

Tedesco’nun Fenerbahçe’ye oynatmaya çalıştığı futbolu tanımlamak henüz mümkün değil. Kasımpaşa’ya karşı santrforda Talisca, arkasında Asensio, solda Kerem, sağda İrfan Can ile başladı. Talisca’nın santrforluğunda Fenerbahçe adeta 1 kişi eksik oynuyor gibiydi. Fenerbahçe 11’e 10 oynamanın avantajını neredeyse hiç kullanamadı. Tıpkı Göztepe, tıpkı Benfica maçlarında olduğu gibi. Çünkü Talisca toplu, topsuz oyunun hiç bir bölümünde yoktu, Asensio, İrfan Can ve Kerem ile Fenerbahçe’nin ön hattı hayli yumuşak kaldı. Tedesco geldiğinde ilk maçını Trabzonspor’a karşı oynadı; rakip 20. dakikadan itibaren 10 kişiydi ve kazandı ama futbol olarak ne Alanya ne de Kasımpaşa maçları tatmin ediciydi. Tedesco’nun bu üç maçtan önemli dersler çıkarması kaçınılmaz. Sanırım Talisca’yı santrfor olarak başlatma fikrini aklından çıkararak işe başlayacaktır.

Dip dalga...

Fenerbahçe’nin 38. Başkanı Saadettin Saran oldu. Seçimi kaybeden Ali Koç’un konuşması, rakibini tebrik etmesi, bu kadar az bir fark varken seçim sonuçları üzerinde mutabık kalmaları Fenerbahçe demokrasisi açısından önemliydi. Sayın Koç, 2018’de efsane başkan Aziz Yıldırım’a karşı büyük bir dip dalgayla sandıkta coşmuştu, büyük farkla kazanmıştı. Aradan geçen 7 yılda futbol takımına 110 transfer yaptı, 12 hoca ile çalıştı, sadece 1 Türkiye Kupası kazandı. Basketbol takımı Euroleague şampiyonu oldu. Ne var ki, genel kurulda herkes dip dalganın geldiğinin farkındaydı ama son hafta Hakan Bilal Kutlualp’in Saran lehine çekilmesi dengeleri değiştirdi.

22 Eylül 2025, Pazartesi 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Overthinking hastalığı‘’

Pep Guardiola harika bir teknik direktör, devrimci bir futbol bilgesiyken çalıştırdığı takımlarla bazı eşleşmelerde ‘overthinking’ yani aşırı düşünme hastalığına yenik düştüğünü itiraf etmişti. Bir maçı o kadar yaşıyordu ki, detaylarda boğulmaktan kurtulamıyordu. Okan Buruk’un geçen sezon Young Boys, Alkmaar; dün gece de Frankfurt karşısında yaşadığı şey tam olarak buydu. Buruk, takımını 3 sezondur ligde şampiyonluğa taşıyan bir sistem geliştirdi. Kadrosu da hatırı sayılır bir oyun pratiğine erişti. Hocanın Şampiyonlar Ligi’nin açılış maçında Frankfurt deplasmanında takımının tüm ayarlarını değiştirmesi ortaya yine bir hezimet çıkardı. İlk 11’den Sara ve Abdülkerim’i kesen Okan hoca, sistemin temel direği Sanchez’i sol stopere çekerek takımının tüm balansını riske etti. Başlangıçta Yunus Akgün’ün kontra sonrası gelen golü ile inisiyatif uzun süre Galatasaray’ın elinde kalsa da savunmada Eren’den başlayarak yapılan basit hatalar bulaşıcıydı ve kadronun en hayati organına yani Sanchez’e sıçraması uzun sürmedi.

Osimhen yoksa olmuyor

Tüm bunların arifesinde Galatasaray ön tarafta birkaç pozisyon yakaladı ama bu kez de Osimhen eksikliğine yenik düştü. Galatasaray, Osimhen olmadan Şampiyonlar Ligi’nde sıradan bir takıma dönüşüyor. Ön alan baskısında eksik kalıyor, bulduklarını atamıyor. Leroy Sane’nin Manchester City, Bayern Münih ve Alman Milli Takımı’ndaki performanslarını izlememiş olsak futbola tepki olarak doğduğunu filan zannedeceğiz. Sane standartlarında bir futbolcunun bu kadar kolay top kaybetmesi, dripling yapamaması, ikili mücadeleden kaçması inanılır gibi değil. Galatasaray hücuma her çıktığında (bir pozisyon hariç) Sane’ye gelen her top Frankfurt’un hanesine kazanılan bir ikili mücadele ve kazanılmış top olarak yazıldı

19 Eylül 2025, Cuma 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Tedesco açmazı‘’

Fenerbahçe’nin son iki teknik direktörünün geldikleri günden itibaren Szymanski’ye olan hayranlıkları bir futbolcu için harika bir durum. Ne var ki, hocalarının hayran olduğu kadar Szymanski’nin kendini beğendiğini sanmıyorum. Tedesco gelir gelmez Polonyalı futbolcudan bir sağ kanat forveti yaratmaya çalışması dikkat çekici. Trabzon maçında da dün gece Alanya karşısında da Szymanski’nin sağ kenardan rakip ceza sahasına inip yarattığı tehlike yok denecek kadar azdı. Yani Polonyalı’nın Fenerbahçe’nin oyununa gözle görülür bir katkısı yok, olacak gibi de görünmüyor. Zaten Levent Mercan girer girmez topla ilk buluşmasında golü hazırladı.

Büyük fark var

Semedo ve Brown’un 4’lü savunmadaki bek rolleri ile 3’lüdeki kanat beki rolleri arasında büyük fark var. Özellikle Brown’daki düşüş dikkat çekici. Dün gece ilk yarıda önünde Oğuz Aydın vardı, adeta birbirlerinin sırtlarında oynadılar. Alanyaspor Teknik Direktörü Perreira, bu ikilinin arasına İbrahim Kaya’yı sokmayı başarınca sadece Fenerbahçe hücumlarına çözüm üretmiş olmadı, kendi hücumunu da daha akıcı hale getirdi. Semedo ise önündeki Szymanski ile kötü bir ilk yarı geçirdi. Tedesco ikinci yarının başlarında İrfancan Kahveci’yi alıp Szymanski’yi sola çekerek hamlesini yapınca Portekizli sol bekin önü açılmış oldu. Fenerbahçe, kaleye Ederson’u aldıktan sonra İrfancan Eğribayat kafasında formayı sırtından çıkarmıştı zaten. Alanyaspor’a karşı son dakikada yediği kafa golündeki hatası inanılmazdı gerçekten. O yediği gol belki de kulübünün kaderini etkileyecek.

18 Eylül 2025, Perşembe 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Çok telaş, az gol‘’

Fenerbahçe bu kadar geniş ve kaliteli bir kadro kurmuşken yeni teknik direktör Tedesco’nun ilk maçında ne oynatacağı eminim ki herkes için büyük bir merak konusuydu. İlk 11’ler açıklandığında Szymanski’nin sağ forvet olarak sahada yer alması gecenin en büyük sürpriziydi. Kulübesinde Asensio, İrfan Can, Nene, Oğuz Aydın varken Tedesco’nun Polonyalı futbolcuyu sağ kenarda kullanması Fenerbahçe’nin oyununda beklenen iyileşmeyi sağlamadı. Tamam Szymanski dinamik bir oyuncu her gelen hoca önce onu överek söze başlıyor ama 3 tane iyi kenar forvetin varken kullanmamak Tedesco adına kötü tercih olarak kayıtlara geçti. Mourinho’dan farklı olarak Tedesco’nun 4’lü savunmayla başlaması, artı ön alanda bire bir baskıları istemesi Fenerbahçe için yeni bir durumdu. Ne var ki, Fatih Tekke’nin dün gece Onuachu’yu merkeze indirip bağlantıda doğru kullanması Tedesco’nun Skriniar ile Nijeryalı forveti kovalamasını beraberinde getirdi. Bu plan Fenerbahçe’nin planını bozacak bir detaydı nitekim Onuachu’nun faul gerekçesiyle iptal edilen golü dengeleri değiştirmeye adaydı. Ama dengeleri değiştiren olay bir kaç dakika sonra Okay Yokuşlu’nun atılması oldu.

Cesur hamleler gelmedi

Bu olayın ardından Trabzonspor çok fazla geriye yaslandı. Buna karşılık Tedesco’nun daha cesur hamlelerle bu geri çekilmeyi avantaja çevirmesi beklenirdi, yapmadı. 57’deki hamlesini devre arası dönüşünde yapması beklenirdi, ayrıca değişimdeki oyuncu seçimleri de şaşırtıcıydı. Onana’nın ilk maçına oranla hiç yabancılık çekmediğini söylemek gerek. Okay atılıp Trabzonspor 10 kişi kaldıktan sonra Onana kurtarışlarıyla takımını maçın içinde tuttu. En Nesyri’nin attığı golde topu direğin dibinden çıkarttı, dönüşünde tek başına direnebileceği yere kadar direndi. United’taki kötü günlerini unutturacak kadar iyi performans gösterdi.

15 Eylül 2025, Pazartesi 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Tek bir ‘an’ için yaşıyor‘’

Icardi’yi 10 ay aradan sonra ilk kez ilk 11’de gördük görmesine ama hâlâ hazır hale gelememiş olması şaşırtıcıydı. Eyüpspor karşısında ilk yarı topun hakimiyeti, oyunun inisiyatifi Galatasaray’ın elindeydi. Fakat Icardi’nin yavaşlığı, hazır olmayışı son 20 metrede Galatasaray’ı kilitledi. Koca bir ilk yarı boyunca Icardi ve arkadaşları Eyüp kalesine hücum etmekte zorlandılar. Icardi de formsuz olduğunun çok farkında. Osimhen’in sakatlığında ilk 11’e erken döndüğünün de. Ama tek bir an için yaşıyor Arjantinli futbolcu. O da en doğru yerde en doğru zamanda topla buluşmak ve tek vuruş hakkını doğru kullanmak. Yine o anı kovaladı, yakaladı ve golüyle maçın kilidini çözdü. İlkay Gündoğan’ın ilk maçıydı ama çok yabancılık çektiği söylenemez. İlkay, Galatasaray’ın oyun modelini değiştirmeye geldiğinin farkında. Lemina, Torreira ile merkezde daha sert bir savunma yapabiliyorlar ama seviye atlamak için İlkay gibi bir oyun kurucuya, yönlendiriciye ihtiyacı vardı Galatasaray’ın.

Barış vazgeçilmez

Barış Alper, Galatasaray için en az Osimhen kadar vazgeçilmez bir oyuncu. Arabistan’a transfer süreci kötü ilerlemiş olabilir ama Okan Buruk’un o krizi yönetme şekli Barış için büyük şanstı. Eyüp’e karşı ikinci yarıda oyuna girdiği andan itibaren Galatasaray’ın sahadaki enerjisi yükseldi, pozisyon zenginliği yaşandı. O kadar hırsla vurdu ki toplara, bir direkten bir kaleci Felipe’den dönen şutlar sanki Barış’ın oynamadığı her bir dakikanın acısını çıkartma çabası gibiydi. Barış varken Galatasaray daha enerjik oluyor, sahada daha kararlı duruyor. Okan Buruk’un Şampiyonlar Ligi’nde en az Osimhen kadar Barış’a ihtiyacı olacak.

Galatasaray teknik direktörü Okan Buruk'tan Osimhen açıklaması: 'Ağrıları var'
14 Eylül 2025, Pazar 06:59
YAZININ DEVAMI